27 Nisan Cumartesi 2024
1 yıl önce

Stoltenberg'in Türkiye'ye desteği, Yunan basınını çıldırttı!

Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaştan endişe eden İskandinav ülkeleri İsveç ve Finlandiya, NATO üyeliği için resmen başvurdu. Ancak iki ülkenin terör örgütleri PKK ve FETÖ'ye dolaylı ve direkt verdikleri destek nedeniyle Türkiye, NATO'ya başvurularını veto hakkını kullanacağını açıkladı. STOLTENBERG: TÜRKİYE'NİN HAKLILIĞINI SAVUNUYOR Sorunun çözümü için üye ülkeler ile Türkiye ve başvuran ülkeler arasında diplomasi trafiği devam ederken, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Türkiye'nin haklılığını her platformda dile getiriyor. Stoltenberg ayrıca, Türkiye'nin Ege'de Yunanistan'la yaşadığı problemi de barışçıl yollarla çözmekten yana olduğuna değindi. YUNAN AJANSI ARADIĞI CEVABI BULAMADI Stoltenberg, Finlandiya temaslarının ardından Yunanistan'ın Atina Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Yunan ajansının, "Türkiye bölgede gerginliği tırmandırıyor" söylemiyle başlayan soruya net cevap verdi. Stoltenberg, "Türkiye ve Yunanistan sadık müttefiklerdir. Türkiye ile Yunanistan'ı Ege'deki anlaşmazlıklarını güven ve ittifak dayanışması ruhu çerçevesinde, çözmeye teşvik ediyoruz." dedi. "TÜRKİYE'NİN TERÖR ENDİŞELERİ MEŞRUDUR" Stoltenberg' Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri ile ilgili tavrı da soruldu. Genel sekreter, Türkiye'nin terör endişelerinin önemini ön plana alarak, "Endişeleri meşrudur ve tüm müttefikler, bu endişelerdi ciddi şekilde göz önünde bulundurmalıdır" ifadelerini kullandı. YUNAN BASINI STOLTENBERG'E YÜKLENDİ Diğer yandan Stoltenberg'in Yunan ajansına verdiği demeçler Atina'da tepkiye neden oldu. Yunan haber siteleri "NATO Genel Sekreteri Türk dostu", "Stoltenberg, Türkiye'yi temize çıkarmaya çalıştı" şeklinde başlıklar kullandı. Yunan Hükümet Sözcüsü Yanis İkonomu ise Stoltenberg'in demecine, "Bu konularda, NATO'nun ve Genel Sekreterin görüşleri bilinmektedir" demekle yetindi.

1 yıl önce

Yunan basınından çarpıcı Türkiye analizi: Boşluklar aradılar ve onları Türk ürünleriyle doldurdular

Dünyanın gözü kulağı 24 Şubat'tan beri Ukrayna'dan gelen haberlerde. Savaş tüm diplomatik çabalara rağmen hız kesmeden devam ederken Yunanistan basınında çarpıcı bir analiz yer aldı. Yunan Ta Nea gazetesi 'Ukrayna'da Savaş: Erdoğan çatışmadan nasıl kazanç sağlıyor?' başlıklı haberinde 'Türkiye'nin taktiğini' okurlarına sundu. Alman Handelsblatt gazetesinin haberine atıfta bulunan gazete ticarette artık kısa mesafelerin talep gördüğünü yazdı ve şu değerlendirmede bulundu; 'Pek çok Türk şirketi, daha pandeminin ilk günlerinde işlemleri artırma potansiyellerini fark ettiğinden, yeni şubeler kurdular. Covid-19 nedeniyle karantinaya girmek yerine küresel tedarik zincirlerinde boşluklar aradılar ve onları Türk ürünleriyle doldurdular. Benzer bir taktik, Avrupa'daki savaşın Dünya ekonomisinde yarattığı çalkantıların ortasında da izlendi.' Türkiye'nin ihracatının son iki yılda düzenli bir şekilde arttığının altını çizen gazete, haberde 'Çin'i demiryolu ile Kazakistan, Hazar Denizi, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Avrupa'ya bağlayan Yeni İpek Yolu'nun 'Orta Koridoru' da Türkiye'ye çıkıyor' ifadesine yer verildi. Aynı haberde Türkiye'nin demiryolu yatırımlarına dikkat çekildi. Türkiye'nin Asya ve Avrupa'yı demiryolu ile birbirine bağlayan Marmaray Tüneli'ni tamamladığının altını çizen gazete şu ifadelere yer verdi; 'İstanbul'un güneyindeki 31 kilometrelik Marmaray Tüneli'ni tamamlayan Türkiye son 20 yılda 1.085 kilometre yeni demiryolu hattı inşa etti. Aynı dönemde 6 bin 400 kilometreden fazla eski demiryolu hattı yenilendi.' Ta Nea'nın atıfta bulunduğu Handelblatt'ın 'Türkiye Alman şirketlerinin kaçış noktası oluyor' başlıklı haberinde Türkiye'nin Ukrayna savaşı ve Çin'in teslimat sorunlarını fırsata çevirdiği belirtilmiş ve 'Küresel tedarik darboğazları şaşırtıcı bir şekilde Türkiye'yi Alman ithalatçı ve ihracatçıları için imrenilen bir sığınak haline getiriyor' denilmişti. Ankara'nın on yıllık planını yazan Ta Nea, 'Ülkenin planı, on yıl içinde ülkedeki tüm limanların ve tüm havaalanlarının demiryolu ile birbirine bağlanması' değerlendirmesinde bulundu. Türiye'nin bu yatırımlardan yaralandığına vurgu yapılan haberde 'hem Rusya'nın Ukrayna'daki savaşından hem de sonrasından ve Çin'in tedarik zinciri sorunlarından yararlanıyor' denildi. AL JAZEERA YAZARINDAN TÜRKİYE ANALİZİ Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cuma günü Rus lider Putin ile yaptığı görüşme de dış basında geniş yer bulmuştu. Görüşmeyi yakında takip eden dünya kamuoyu gelişmeleri saniye saniye okurlarına aktarmıştı. Al Jazeera'dan görüşme öncesi dikkat çeken bir Türkiye analizi gelmişti. Carnegie Europe'da Misafir Akademisyen olan Dimitar Bechev Al Jazeera için kaleme aldığı yazıda Türkiye'nin dış politikasını masaya yatırmıştı. 'ANKARA BOŞLUĞU DOLDURMAYA HAZIRLANIYOR' 'Rusya'nın Ukrayna kayıpları Türkiye'nin kazancıdır' başlıklı yazıda şu ifadelere yer verilmişti; 'İster Suriye'de ister Güney Kafkasya'da olsun, Moskova'nın etkisinin azalması bekleniyor. Ankara ise boşluğu doldurmaya hazırlanıyor.' Türkiye'nin Batı yaptırımlarına katılmayarak Rusya ile diplomatik bağını koparmadığını, Erdoğan'ın Kırım'ın Ukrayna'ya ait olduğunu belirterek Kiev'e destek verdiğine vurgu yapılan yazıda bu durum için şu değerlendirme yapılmıştı; 'Bu Kremlin'in Ukrayna'da çıkmaza girdiği bir dönemde, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinde sınırları zorlamak istediği fırsatların bir göstergesi.'

1 yıl önce

Yunan basınından itiraf gibi manşet: Miçotakis doktrini için ciddi bir yenilgi

ABD Kongresi'nin Türkiye'ye F-16 satışı için ortaya sunduğu, “F-16’lar veya F-16 modernizasyon kitlerinin Türkiye tarafından Yunanistan sahasına yönelik tekrarlayan ihlallerde kullanılmayacağına dair” güvence ve satışın ABD çıkarına olması yönünde iki madde ABD 2023 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısının senato versiyonundan çıkarıldı. Karar komşu Yunanistan'da adeta soğuk duş etkisi yarattı. Bu Haber ülkedeki pek çok gazete ve televizyonda birinci haber oldu. Skai bu gelişmeyi 'Miçotakis doktrini için ciddi bir yenilgi' başlığı ile okurlarına sundu. Haberde Ana muhalefetteki Radikal Sol Koalisyon'nun (SYRİZA) açıklamalarına yer verildi ve kararın Türkiye için bir ödül olduğu yorumunda bulunuldu. Kathimerini bu gelişmeyi 'ABD Senatosu, F-16'nın Türkiye'ye satışını kısıtlayan değişiklikleri geri çekti' başlığı ile duyurdu. Benim araba kaça gider diye soranlar, şimdi mutlu. Çipras’ın partisinden yapılan açıklamada, 'ABD Senatosu’nun Türk F-16’ları hakkındaki kararı, Miçotakis doktrini için son derece ciddi bir yenilgidir' denildi. To Vima haberinde 'Erdoğan'ın itirazları yanıt mı buldu' sorusunu sorarken, ABD basınının henüz bu kararın detaylarını yazmadığına vurgu yapıldı. CNN Greece'ABD Senatosu Türkiye'ye F-16 satışı için şartları çıkardı' başlığını atarken Türkiye'ye karşı sert ifadeleri ile bilinen Ta Nea ise bu sefer sadece haberi okurlarına sunmak ile yetindi, haberde bir yoruma yer verilmedi. İŞTE YUNANİSTAN'IN GİRİT PLANI Yunan basını dün Atina'nın Girit planına geniş yer ayırmıştı. Ta Nea'da yer alan habere göre, Yunanistan, Girit’in güneyindeki kıyı bölgesinin karasularını 6 milden 12 mile çıkarmayı planlıyor. Haberde, Yunanistan'ın bu kararını müttefiklerine bildirme yükümlülüğü olmadığını iddiasına yer verildi. Türkiye daha önce Yunanistan'ın karasularını 6 milin üzerine çıkarmasını 'savaş sebebi' olarak nitelendirmişti. 'KARARNAME HAZIR' Aynı haberde hükümete yakın bir kaynağa atıfta bulunularak cumhurbaşkanlığı kararnameleri hazır olduğu ve bunun doğrudan BM'ye sunulabileceği bilgisine yer verildi. Türkiye ile Libya mutabakatına atıf yapılan haberlerde Atina'nın bu kararı bir koz olarak kullanabileceğinin de altı çizildi. KRİZ MİÇOTAKİS'İN AÇIKLAMALARI İLE BAŞLADI Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler Yunan Başbakanı Miçotakis'in ABD'deki açıklaması sonrası gerilmişti. Miçotakis, adını vermeden Türkiye’yi kastederek 'Yunanistan komşularına dostluk elini uzatıyor. Ancak egemenliğimize, egemenlik haklarımıza yönelik ihlallere ve derhal son bulmaları gereken Yunan adaları üzerindeki üst uçuşlara müsamaha göstermeyeceğiz. Siz Kongre üyelerinden, bölgede silah satışları ile ilgili kararları verirken, NATO’nun güneydoğu kanadında yeni bir istikrarsızlık tehlikesini göz önünde bulundurmanızı istiyorum' demişti. Miçotakis, bu sözleriyle dolaylı olarak Türkiye’ye F-16 uçağı satışına onay verilmemesini talep etmiş oldu. Yunan Başbakanın 'Siz Kongre üyelerinden, Helenizmin 48 yıldır büyük acı çektiği ve hâlâ kapanmayan bir yarasını unutmamanızı istiyorum. Kıbrıs’taki saldırı ve adanın şiddetle ikiye bölünmesini kastediyorum. Kıbrıs’ta iki ayrı devleti, kimse hiçbir zaman kabul etmeyecektir' sözleri ise ayakta alkışlandı. 'GERGİNLİK DÖNEMİ YAŞIYORUZ' Miçotakis, Avrupa Halk Partisi 27’nci Kongresi çerçevesinde Rotterdam’da düzenlenen bir panelde de Türkiye karşıtı açıklamalar yapmıştı. Yunan medyasına göre, Miçotakis, Türkiye’ye değinirken 'Gerginlik dönemi yaşıyoruz, tarihteki revizyonizmin yeni bir versiyonuna, kaybedilmiş imparatorluklar ile ilgili fantezilere ve uluslararası hukuk ile uyumlu olmayan güç gösterilerine müsamaha gösteremeyiz. Egemenlik haklarımızın ihlal edilmelerine razı olmayacağız” dedi. Miçotakis ayrıca “Bu dönemde, NATO’nun güneydoğu kanadında en son ihtiyacımız olan şey gerginliktir. Rusya’da birileri, böyle bir şeye çok sevinecek' ifadesini kullanmıştı.

1 yıl önce

Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan, Yunan basınında çıkan habere ilişkin açıklama! Görüntüler eski, olay çarpıtılarak haberleştirilmiş

İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı, Yunanistan'da bazı haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında, Yunan Sahil Güvenlik botunun Türk Sahil Güvenlik botundan kaçarken havaya ateş açtığı 5 Ocak 2023 tarihli eski görüntülerin paylaşılması üzerine yazılı açıklama yapıldı. Olayın çarpıtılarak haber yapıldığı belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "05 Ocak 2023 tarihinde Aydın İli Didim İlçesi Tekağaç Burnu açıklarında avcılık faaliyetinde bulunan Türk bayraklı balık avlama teknelerinin bölgeye gelen Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları tarafından taciz edildiğinin bildirilmesi üzerine görevlendirilen Sahil Güvenlik Botu tarafından bölgede bulunan Yunanistan Sahil Güvenlik unsurunun sürülerek uzaklaştırıldığı ve Türk balıkçı teknelerinin avcılık faaliyetlerinin sağlandığı, Yunan Sahil Güvenlik Botunun uzaklaştırılması esnasında havaya ateş açması üzerine Türk Sahil Güvenlik Botu tarafından yine havaya ateş açılarak misliyle karşılık verildiği açıklamaların yer aldığı basın bilgi notu, olaya ilişkin video ile beraber kamuoyuyla paylaşılmıştır. 01 Şubat 2023 tarihinde bazı Yunan haber sitelerinde ve sosyal medyasında sanki yeni yaşanan bir olaymış gibi Yunan unsurunun Türk Sahil Güvenlik Botundan kaçarken havaya ateş açtığı görüntüler paylaşılmıştır. Türk Sahil Güvenlik Botunun Yunan Sahil Güvenlik unsurunu bölgeden uzaklaştırmak maksadıyla yaptığı manevralar esnasında kaydedilen video çekimine istinaden çarpıtılarak yapılan habere ilişkin gerçek bilgiye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: https://www.sg.gov.tr/yunan-unsuru-tarafindan-turk-balikci-teknelerine-gerceklestirilen-taciz-tesebbusu-turk-sahil-guvenlik-ekipleri-tarafindan-engellenmistir “

1 yıl önce

Yunan basını yazdı: Türkiye'yi reddetme lüksümüz yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'e ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'a Yunanistan'ın milli bayramı dolayısıyla gönderdiği mektuplar Yunanistan'da yankılara neden olmaya devam ediyor. Yunan gazetesi Kathimerini, giden iki mektubun 'sakladığı' satır arası notları analiz etti. Haberde mektupların 'iyi niyet' ortamı oluşturmaya çalışır gibi görünen sembolizm hareketleri olduğundan bahsedildi. Yapılan analizde özellikle Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen asrın felaketinin ardından Türkiye ile Yunanistan'ın dayanışmasının arttığından bahsedilerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mektubunun abartıdan uzak ve samimi olduğuna dikkat çekildi. Haberin devamında Yunan diplomasisinin Ankara'nın yine de çizgilerinden vazgeçmediğine dikkat çekildi; ancak şu an için Türkiye'nin bir diyalog penceresi açma ve ılımlı ilişkiler kurma niyetinin olduğu düşünülüyor. 'Sakinliğin ne kadar süreceği konusunda bir tahminin olmadığına' dikkat çekilen haberde aynı zamanda Yunanistan'ın Türkiye'nin uzattığı uzlaşma elini reddedemeyeceğinden de bahsedildi. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı ise habere göre, Ankara'nın ılımlı havasına rağmen kıta sahanlığı meselesi konusunda geri adım atmayacak. Analizde "Her ne kadar ılımlı bir hava olsa da somut diyalog adımları yaşanmadan bu durum yalnızca sembollerde kalacak" ifadelerine yer verildi. Batı'nın ve ABD'nin durumunu göz önüne almak gerektiğine vurgu yapılan haberde "Böylesi bir durumda provokasyon işe yaramayabilir. Yunan-Türk normalleşmesi ortamın dışında bırakılamaz" denildi. Diplomatlardan bilgi de toplayan gazete söz konusu durumun iyi bir fırsat olduğunu ve bu defa Yunanistan'ın Türkiye ile ilişkileri konusunda 'gelişigüzel' hareket etmemesi gerektiğine de vurgu yaptı.

1 yıl önce

Yunan basını 'Türklere istediğini verdik' diyerek Lavrion Kampı'nın kapatılacağını duyurdu

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Ankara ile Atina arasındaki buzlar erimişti. Yaşananların ardından Yunanistan hükümetinden dikkat çeken bir karar daha geldi. Yunan basınından Pentapostagma ve Kathimerini gazetelerinde yer alan; Göç ve İltica Bakanlığı'na dayandırılan habere göre, Yunanistan'a kaçak giriş yapan teröristlerin barınma yeri olarak da bilinen Lavrion Kampı'nın kapatılacağı ifade edildi. "Türklere istediğini verdik" diyerek duyurdular Kampın kademeli olarak kapatılacağı vurgulanırken, Pentapostagma haberi okuyucularına "Türklere istediğini verdik" diyerek duyurdu. Lavrion kampının kapatılmasına yönelik kararın, son dönemde gerçekleşen Türk-Yunan ilişkilerinin bir parçası olarak nitelendirildi. Yunan Bakan 'fırsat penceresi' demişti Geçtiğimiz günlerde Türkiye'yi ziyaret eden Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panayotopulos, son dönemde ikili ilişkiler açısından bir "fırsat penceresi" açıldığını belirterek "Bu fırsatı değerlendirmemiz gerek" demişti. 4 ayrı bokta yüzlerce terörist barınıyor NATO üyesi Yunanistan’da 1985 yılında sözde mülteciler için kurulan Lavrion Kampı, bugüne kadar yüzlerce teröriste ev sahipliği yaptı. MİT ve Emniyet’in yakın takibinde olan kamp, iki ayrı bölümden oluşuyor. Atina içindeki ilk bölüm, 4 ayrı blok ve yaklaşık 80 daireden oluşuyor. Bölge, yüksek duvarlarla çevrili. Kampta bulunan örgüt üyeleri güvenlik için sürekli nöbet tutuyor. İkinci bölüm ise ana kampa 1,5 kilometre uzaklıktaki konteyner ve çadırlardan oluşuyor. 500'e yakın terörist var PKK’dan, DHKP-C’ye, MLKP’den, MKP’ye kadar Türkiye’nin listesinde bulunan örgütlere mensup teröristler bulunuyor. Kamptakilerin sayısı 250 ile 500 arasında sürekli değişiyor. Sadece Türkiye’den değil, Suriye, Irak ve İran uyruklu teröristler de kampta ikamet edenler arasında. Her odada 4-8 terörist PKK’nın kontrolündeki kampta, her örgüt için ayrı ayrı oda buluyor. Odaların kapısına, örgütleri simgeleyen bez parçaları asılıyor. Her odada 4 ila 8 arasında terörist kalıyor. Terör faaliyetlerini maskelemek için kampta sürekli 4-5 çocuklu aile de bulunduruluyor. Çoğunlukla Yunanistan’a kaçak yollarla giren teröristler önce PKK’nın Atina şehir merkezindeki bürosuna ardından da kamplara ya da örgütün bölgede bulunan dağ evlerine götürülüyor. Çadır kampta bomba eğitimi Ana kampta, ideolojik eğitimler için salonlar buluyor. Bu salonlarda hem örgüt elebaşları dersler veriyor hem de örgütün sözde yayın organları izlettiriyor. Sabotaj, bomba yapımı gibi dersler ise daha çok kırsal bölgedeki konteyner ve çadırların olduğu bölümde veriliyor. Eğitimler genelde her gün saati önceden belirlenen askeri bir disiplinle veriliyor. Avrupa Birliği fonluyor Kampın ihtiyaçları, PKK’nın Avrupa yapılanması, Avrupa Birliği kuruluşları ve Yunan devletinden gelen paralarla gideriliyor. Örgüt, kampta sürekli gösteri, yürüyüş ve eylem yaparak teröristlerin örgütle bağlarını güçlü tutmaya çalıyor. Kampta eğitimleri tamamlanan teröristler buradan Avrupa, Türkiye, Suriye, İran ve Irak gibi ülkelere gönderiliyor.

1 yıl önce

ABD'li senatör Yunan basınına konuştu... Türkiye kararına ateş püskürdü!

ABD ve Türkiye arasında F-16 savaş uçakları ile ilgili görüşmeler devam ederken, ABD Dışişleri Bakanlığı F-16 savaş uçakları için taktik veri bağlantı (TDL) sistemi Link-16 modernizasyon kitlerinin Türkiye'ye satışına onay verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü, 'ABD ve Türkiye'nin derin savunma ve güvenlik bağları var ve NATO'nun birlikte çalışabilirliği için Türkiye kritik bir önceliğe sahip olmaya devam ediyor' dedi. Kararın ardından sessizliğini bozan ABD Senatosu’nda Türkiye karşıtı tutumuyla bilinen Demokrat Senatör Bob Menendez, Yunan basınına konuştu. Aynı zamanda Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olan Menendez karara adeta ateş püskürdü. ERT'ye konuşan Menendez 'F-16'ların satışına karşı olmaya devam ediyorum. Türkiye bu şekilde ödüllendirilecek bir şey yapmadı' dedi. ABD'li Senatör bu duruma karşı çıkmaya devam edeceğinin de altını çizdi. Menendez bakanlığın onay verdiği paket ile ilgili ise şu değerlendirmede bulundu; 'Bu bir saldırı silahı değil, bir füze sistemi değil, F-16'yı daha ölümcül yapacak bir yükseltme değil. Bu sadece iletişimle ilgili.' Skai bu gelişmeyi 'Menendez'den Türkiye'ye mesaj: F-16 satışına karşıyım' başlığı ile okurlarına sundu. Yunan gazete 'Amerikalı senatör, Türkiye'nin Yunanistan'a karşı savaşçı tavrını durdurması gerektiğini ilan ediyor' değerlendirmesinde bulundu. Kongre, söz konusu kitlerin satışına yeşil ışık yakması halinde yıllar sonra Türkiye'ye yönelik ilk büyük askeri satışa onay vermiş olacak. Söz konusu modernizasyon kitleri, Türkiye'nin ABD'den Ekim 2021'de talep ettiği 20 milyar Dolar değerindeki F-16 savaş uçakları ve yaklaşık 80 modernizasyon kiti talebinden ayrı olarak yapıldı.

10 ay önce

Yunan basını iddia etti: Biden F-16’lar için ‘formül’ arıyor

Yunan basını, Beyaz Saray’ın Türkiye’ye F-16 satışına onay verilmesi için ABD Kongresi’nin kilit isimlerini arayarak nabız yokladığını öne sürdü.

1 2 3